Marble Systems, Tureks Turunç Madencilik markası olarak; mermer, doğal taş, traverten, oniks ve benzeri ürünleri; levha, fayans, mozaik, dekoratif ve proje ölçülerinde üreten lider doğal taş şirketleri arasında yer alıyoruz. 1982 yılında Afyon’da başlayan hikayesiyle bugün 5 kıtada 50’ı aşkın ülkeye özel tasarım işlenmiş doğal taş ve mermer ihracatı yapan Marble Systems, geniş ihracat yelpazesi ve ABD’deki şirketiyle tüm dünyaya yayılıyor. Marble Systems’ın ABD’de bine yakın bayi, 7 depo ve 12 showroomu bulunuyor.
Amerika’da geniş bir showroom yelpazesine sahip olan Marble Systems, ürünleriyle ve projeleriyle büyük kurumların yanı sıra ünlü kişilerin de dikkatini çekiyor. Değerli mimar ve tasarımcılarla çalışan markanın, Amerika’dan Avrupa’ya uzanan özel projeleri bulunuyor. New York’daki The Mark Otel, Kuveyt’de ki Sheikh Abdullah Al Salem Cultural Centre, Puerto Rico’da El Conquistador Resort, Toronto Scotia Bank Projesi bunların arasında yer alıyor.
Doğal taş üretimi ve taş ocakçılığına yapılan yatırımlarla yıllık 100 bin ton üretim hacmine ulaşan Marble Systems, dünyadaki traverten trendini yaratan marka olarak biliniyor. Traverteni iç mekân kullanımına dahil ederek, patentine sahip olduğu farklı yüzey işlemleriyle mermer, traverten gibi doğal kaynakları daha geniş kullanım alanlarına ulaştırarak sektöre öncülük ediyor. Tasarım alanında en güçlü markalar arasında adı sayılan Marble Systems, doğal taşların benzersiz güzelliğini ve dayanıklılığını sergileyen yenilikçi ve yaratıcı tasarımlar geliştirmeyi sürdürüyor.
Sürdürülebilirlik, Marble Systems Tureks Turunç Madencilik için önemli bir değerdir. Doğal kaynakları korumaya ve çevresel etkileri minimize etmeye özen gösterirken, adil ticaret ve etik uygulamaları desteklemekteyiz. Madencilik faaliyetlerimizi sürdürülebilir bir şekilde yürütmek, doğal taş endüstrisinde sosyal ve çevresel sorumluluklarımızı yerine getirmek için önceliklerimiz arasındadır.
Mermere Değer Katmak Damarımızda Var”. Marble Systems | Tureks Turunç Madencilik
Çalışma arkadaşlarımızla hedeflerimize devam ediyoruz
İhracat Yapılan Ülke
Proje
Üretim hacmine sahip 10 adet mermer ocağı
Marble Systems | Tureks Turunç Madenciliğin Tarihi;
Cesur Adımlar, Başarılı Girişimler Ve İlklerle Dolu.
Tureks A.Ş ve Marble Systems'in tohumlarını 1982 yılında, Amerika’daki öğretimini tamamlamasının ardından ve yurt dışında ticarete atılmaya çalışan bir oğul ve dedesinden devr aldığı Türkiye’deki o günün şartlarında en önemli kurumsal firmaların bayiliğini yapan bir babanın iş birliği ile oldu.
Her şey babanın ailesi için inşa ettiği evde mermer tercih etmesi ile başladı. İnşaat süresinde gördüğü "doğal taş ve mermerlerin ülkemiz için ne kadar büyük bir değer olduğu fakat layık olduğu değerinin teslim edilmediği" ilkesi ile başladı.
1982-83 yıllarında her iki tarafta da yapılan araştırmalar o günün şartlarında Türkiye’de sadece kalın yarı işlenmiş ham plaka şeklinde imalat yapılırdı. Amerika kısmında ise mermerin lüks inşaatlarda kullanıldığı ve arandığının fakat alımın %90 İtalya’dan yapıldığı şeklinde sonuçlanır. Babanın konu ile ilgili ısrarı üzerine gönderdiği el numuneleri ile pazar araştırması yapan oğulun aldığı cevaplar; "Malzemeler güzel ama İtalyan normlarında üretilmesi gerek." şeklindeydi.
Normalde pes edilmesi gereken durumda baba tam aksi şekilde "O zaman blokları İtalya’ya götürüp işletip gönderelim" cesur hamlesi ile İtalya'ya sevk edilen blokların İtalyan normlarında fason işlenerek Amerika’ya ihraç edilmesi ile başlar. O dönemde daha çok mezarlarda kullanılan Türkiye’nin bu malzemesi hak ettiği yeri bulma yoluna çıkmış olur.
1984-86 Yıllarında süreçleri aynı şekilde devam eden yolculuğa babanın blok yerine yarı kesilmiş plaka göndermek amacı ile imal ettirdiği ilk St (mermer blok moloz ebatlama) makinesini o zaman şartlarında organize sanayi gibi oluşumların olmamasından dolayı bayisi olduğu benzin istasyonunun arkasında bir alana kurması ile Türkiye’nin mermerini Türkiye’de işleme yolculuğunda önemli bir adım daha atılmış olur.
O yıllarda Türkiye’de ki esen ihracat rüzgârlarına bu girişimci ruhun da katkılarıyla "Doğal taş ve Mermerin" de önemli bir kaynak olduğunun da altı çizilmiş olur ve ülkede konu ile ilgili yatırımlar başlar.
1987 yılında ise İtalya üzerinden yapılan yarı mamulün fayansa dönüştürülmesi ve Amerika’ya sevki yolculuğundaki zorlukları azaltmak ve mermer fayans üretimini Türkiye’de yapmak amacı ile kısıtlı olan şartlarda deneme aşamasında imal edilmiş İtalyan menşeili Gregory marka bir fayans hattının ithalatı gerçekleştirilmesiyle adım atılmış olur. 12 çalışanın merak ile beklediği makinenin indiği kamyonda bulunan babanın sarıp sarmalayıp aldığı kimseye söylemediği kullanılmış 3 ton kapasiteli forkliftin işlevinin anlaşılması ise diğer makinelerin tüm cazibesinin kaybolup gittiği esas ilgi odağı haline gelir ve oyun havaları eşliğinde kutlanır. Çünkü o güne kadar tüm blok yükleme, indirme, bindirme ve yarı mamul kasalama gibi işlemler bu fedakâr 12 çalışanın tamamen el emeği ile yapılagelmiştir. Bu esnada babanın "soba borusunu top yaptık savaştık" söylemini teyit eden ilk aşama bitmiş olur.
1987 yılı sonunda İTÜ Maçka taş bina yerleşkesi avlusunda kurulan ilk Milli Mermer doğal taş fuarında Tureks A.Ş nin kendi üretimi olan mermer fayans ürünlerini sergiler.
1989-1990 yılları arasında ise Afyon organize sanayii bölgesinde üretime devam eden tesise ilave ekipmanlar ekleme ve imal ettirme gayretleri ile geçer. Artık %100ü yerli ve tamamı Türkiye’de üretilen Mermer fayanslar gururla pazarlanmak üzere Amerika’da Marble Systems ismi ile genç kuşak tarafından kurulmuş firmaya ihracatı artarak devam etmektedir.
1989 yılında Verona Sant'ambrogio da yapılan mermer ve doğal taş teolojilerini içeren Marmomac fuarına ilk uluslararası arenada Tureks in adını duyulur.
Bu yıllarda Babanın hammaddemizi de kendi ocaklarımızdan üretmeliyiz fikri ile Sivrihisar ve İnegöl bölgelerinde iki yeni ocak açılır. Bugün hala en önemli ilkelerimizden olan "kendi malzemeni pazarla ve katma değerini artır" değerli söyleminin ise temeli atılmış olur.
1992-1994 arasındaki zaman diliminde ise Amerika’daki gerek satışlardaki ani düşüş gerekse istikrarsız satış ve üretimin yapılması ile bu yeni şirketin ilk ayakta kalma sınavı başlamış olur.
Babanın o günkü "Tek pazarımız olmamalı" söylemi ödenen bu bedel ile ortaya çıkmış ve Dubai gibi pazarlarda yeni pazarlar oluşturulma gayreti içerisine girilmiştir. Artık en genç kuşak aile üyeleri bile şirkette çalışmaya başlamış tüm kaynaklar seferber edilmesine rağmen gerek ülkemizde gerek bu genç firmada devam eden mali kriz şirketin üretim olanaklarını kısıtlamış durma noktasına getirmiştir.
1994-1996 yılları ise en genç kuşağın farkında olmadan krizden kurtulma gayretleri içerisinde geçmiştir. "Çaresizliklerin ve krizlerin yeni fırsatlar doğurur" ilkemizin temeli ise bu zamanda bu gayretler sonucunda atılmıştır. Genç kuşak o gün şartlarında temin edilebilecek en ucuz hammadde ve satışı, işlemesi sadece dış cephe malzemesi ile sınırlı olan ve ülkemizde kıymetli kaynakları bulunan Traverten isimli malzemeye yönlenmekle bulur. Her ne var ki Travertenin iç mekanlarda kullanılabilmesi için gereken dolgu gibi işlemler ülkemizde o gün şartlarında seri üretim olarak ihracat kalitesinde yapılamamaktadır. Genç kuşak eğitiminin bir kısmını da aldığı İtalya’da konu ile ilgili yaptığı araştırmalar sonucunda Travertenin layığı ile işlenmesi için organize sanayi bölgesindeki tesisin tamamlanamamış kısmını bu şekli ile devreye alır.
1996-1998 yıllarında ise kriz artık avantaja dönüştürülmüş firma dinamik hale gelmiş ve borçlarını ödemiş doğal olarak oluşan bir diğer ilkesi olan "piyasa akımını belirleyici yönde çalış" prensibi ile ve sektörde trend belirleyici olarak ilk adımlarını Travertenin kullanım alanlarını artırmak maksatlı imalat AR-GE çalışmalarının meyvelerini almıştır. O günlerde sadece küçük ölçülerde yapılabilen Traverten ve doğal taş eskitme işlemini ise "Bir doğal taş eskitme yöntemi" başlıklı patent başvurusu ile perçinlemiştir.
1996 yılında ise İzmir ve İzfaş aracılığı 3.Uluslararası Mermer Doğal Taş ve Teknoloji fuarına katılımı yeni ürünlerle sektör için aydınlatıcı ve ufuk acıcı bir görüş ile gururla tanıtılmıştır.
1998-2000 yıllarında patent yolculuğu ile başlamış olan yeni ürünler ve Traverten iç mekânda kullanımı sağlayan dolgu işlemlerinin avantajları ile Amerika içerisindeki pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmiş ve Marble Sysytems Tureks Turunç Madencilik ortaklığı ile Orlando da yapılan uluslararası Coverings fuarlarında temsil başlamıştır.
Bu ortam bugün hala en önemli üretim ilkemizden olan maliyeti düşürmeye çalışmak yerine "Daha kaliteli ve verimli üret" prensibi ile üretim başarısı sağlanmıştır. Satış artık üretimden aldığı enerji ile Amerika dışında da faaliyetlerini ciddi şekilde sürdürmektedir. Bu yıllarda mermer hazır profil ve mermer mozaik gibi daha dekoratif mermer ürünleri Ar-GE çalışmaları başlamıştır.
2001-2004 Yıllarında maalesef dünyada yeni bir yaşam ve güvenlik fikrinin değişmesine sebep olan üzücü 11 Eylül 2001 saldırıları sonucunda Tureks'te ana pazarı Amerika olan bir firma olarak etkilendi tüm dünyada olduğu gibi Amerika’ya konteyner sevkiyatları durduruldu. Bu krizde sınırlı konteyner sevkiyatından kaynaklana ihtiyaçtan dolayı müşterilere istenilen çeşitte mal siparişi verme gibi o dönemde çığır açıcı bir pazarlama yaklaşımı başlamış oldu. Her ne var ki mevcut dijital disiplin 2003 yılında yetersiz gelmesinden, daha kapsamlı ve uzun soluklu bir dijital yapı oluşturulmasına pazarlamadan sorumlu genç kuşağın da çapaları ile karar verildi. Bu yıllarda birleşmenin ilk temellerinin dijital olarak atılmasını sağlayan SAP yönetim sistemine 2003-04 yıllarında ana yatırım kalemi olarak geçildi. Bu dönemim sonunda üretiminin ciddi bir bölümünü doğal taş ve mermerde alternatif dekoratif ürünler üreten dijital alt yapısı bu çeşitlilikte üretime ve pazarlamaya yeterli bir firma haline taşındı.
2004-2007 11 eylül olaylarının 2 sene ardında dünyada yaşanan kriz ertesinde ki ani toparlanma Amerika’daki konut satışlarının patlaması ile sonuçlandı. Bu dönemde satışlar artarak 2008 yılı son çeyreğine kadar sürdü yeterli alt yapıya sahip olan firma bu yıllarda bu tarihi fırsatı kaçırmadı ve 2008 yılında firma tarihinin en yüksek satış rakamlarına ulaştı. Bu başarı 2004-2005-2006 Yılarında firmamızın Türkiye'nin ilk 500 firması arasına girmesi ile taçlandı.
2008-2010 her an beklenmesine rağmen ani gelişen 2008 krizin etkisi ile o zamana kadar hızlı olarak büyüyen firma ani küçülme ve pazarlama stratejisinin değiştirilmesi kararı ile ana satış ilkelerinden olan "ürününün direk son kullanıcıya ulaşması" ilkesi ile çözüm arayışı içerisine girdi. Bundan 5 sene önce temelleri atılan ve artık çalışanları tarafından profesyonelce desteksiz kullanabilir hale gelmiş olan SAP sistemi sayesinde Amerika’da Marble Systems ismi adı altında tüm ürün çeşitlerinin çok net şekilde gösterilebildiği ve sipariş verilebildiği kolay teşhir edilebilen numune teşhir panellerinin üretimine başladı. Amerika’daki en önemli bölümü olan ülke genelindeki doğru iş ortaklarının tespiti ve iknası ile onların satış kanallarına çok kısa zamanda entegre olunabildi. Bu hamle ve sonucu artık toptan satış ve pazarlama faaliyetlerinin azalarak daha karlı satışlara yönlenmesi ile sonuçlanmıştı.
2011-2015 Tüm dünyada bu dönemde başlayan çok dinamik Pazar hareketleri firmanın üretim ve satış kabiliyetlerinde aynı dinamizmi gösterme zorunluluğunu getirdi. Senenin yarısında yükselen pazarlar ikinci yarıda aynı performansı göstermediği bu dönemde uzun bir çalışma gerektiren "Esnek üretim hedefe yönelik pazarlama" ilkemiz doğdu. Üretimde kapasite kullanımı çok ani artışlarla talep olan ürünlerin üretiminin artırılması için kullanılabilir hale geldi. Bu uzun süreçte uzun aktif eğitimlerle tüm çalışanların tüm bölümlerde çalışabilir hale gelmesi gibi çok önemli adımlar atıldı. Pazarlama bölümü mevcut işlerin haricinde ise ülke bazından artık ürünlerin direk kullanımı yapılacak olan projelere yoğunlaşarak proje başlamadan pazarlama aktivitelerine başlamış oldu.